Güncel

 

 

Bakım Hizmetlerinde Güç Birliği

04 Kasım 2013

Anadolu Üniversitesi eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yanı sıra üstlendiği sosyal sorumluluk projelerine ve bu kapsamda gerçekleştirdiği iş birliklerine devam ediyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Anadolu Üniversitesi tarafından yürütülen "Yaşam Boyu Destek Projesi" kapsamında 31 Ekim Perşembe günü Ankara 75. Yıl Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde "Bakım Programlarında Güç Birliği Tanıtım Programı" gerçekleştirildi. Programa Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Ziya Özgür ile Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Aylin Çiftçi'nin yanı sıra Anadolu Üniversitesi öğretim elemanları katıldı.

Ortaklaşa yürütülen projenin önemine değinen Bakan Fatma Şahin konuyla ilgili düşüncelerini şu şekilde dile getirdi: "Hakikaten Bakanlığımız adına gerçekleştirilen proje çok heyecan verici. Öncelikle değerli Rektörüme ve bu güzel çalışmada yanımızda olan kıymetli hocalarımıza çok teşekkür ediyorum. Şahsım ve ülkem adına bu eğitime ihtiyacı olan bütün aileler adına çok hayırlı bir işe beraber vesile olduk. Zamanın ruhunu yakalamak ve ihtiyaçlarımızı iyi belirlememiz lazım. İnsanoğlunun var olduğu süre içerisinde her zaman ihtiyaçları değişmiştir. Çağın getirdiği farklı ihtiyaçlar bugün farklı şekilde tarihteki yerini almıştır ama yeni bir dünya düzenindeyiz. Bugün küreselleşmeyi yaşıyoruz, bugün bilgi ve teknoloji çağını yaşıyoruz. Her türlü nimeti yaşarken değişimi-dönüşümü, kentleşme, göç gibi insan hareketleriyle yeni bir dünya düzeni içerisindeyiz."

Kadın, istihdamda güçlenmeli

"Kadının istihdamda güçlenmesi ve eğitim alanında daha güçlü bir şekilde yer alması gerekiyor." diyen Şahin "Biz, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak burada 76 milyonun ihtiyaçlarını belirlemek durumundayız. Bu alanda da büyük gayret içerisindeyiz. Neden bunu yaptık? Çünkü artık kalkınma projesi kadınıyla erkeğiyle yaşlısıyla genciyle engellisiyle engelsiziyle herkesin bütün potansiyelini kullandığı bir projedir. Kalkınma hedeflerine ulaşabilmemiz için herkesin ihtiyaç analizini belirlememiz ve gerekli ihtiyaçlarını hayata geçirecek çalışmaları yapmamız gerekiyor. İşte tam da burada özellikle kadının istihdamda güçlenmesi, eğitim alanında daha güçlü bir şekilde yer alması, yeni ihtiyaçlarımızı beraberinde getirdi. Çocuk, yaşlı, engelli bakımı gibi yeni ihtiyaçlar var." şeklinde konuştu.

"Sosyal devlet bütün dezavantajlı grupların ihtiyacını çıkartmaktır"

Ülkemizin yanı sıra dünyanın da artık yeni projelerle gerekli ihtiyaçları daha güçlü bir şekilde nasıl giderebileceklerinin gayreti içerisinde olduğuna dikkat çeken Fatma Şahin konuyla ilgili olarak şunları kaydetti: "2001 yılı itibariyle baktığımız zaman bu sosyal devlet anayasanın bize verdiği bir görevdir. Sosyal devlet bütün dezavantajlı grupların ihtiyacını çıkartmaktır. O yüzden önce mali olarak ihtiyaçları neyse ekonomik ve sosyal desteği hayata geçirmeye başladık. Bugün Bakanlığımız 16 kat daha bütçesini artırmış ve bugün 20 katrilyonu yöneten bir bakanlık olmuştur. Dolayısıyla bizim kurumlarımızın, çocuklarımızın, gelinlerimizin, yaşlılarımızın, mali olarak hiçbir şeye ihtiyaçları yok. Mesele bu parayı nasıl kullandığınla alakalı. Bir taraftan kurumsal olarak engellilerin ve yaşlıların özel bakımlarına özel kurumlarda destek veriyoruz bir taraftan da devlet kurumu olarak bunu gerçekleştiriyoruz. Diğer taraftan da evde bakım sistemi çok önemli bir konu. Bütün dünyada artık kurumsal bakımdan o geniş huzurevlerinden, büyük rehabilitasyon sisteminden daha küçük ihtisaslaşmış sistemlere geçiliyor."

"400 bin engelliye ve yaşlıya evde bakım hizmeti veriyoruz"

Aile odaklı bakım sistemine dikkat çeken Şahin "Onlara ne kadar çok mali destek verirseniz verin belli bir süre sonra ihtiyaçlarının giderilmediğini, her bir kişinin kendi ihtiyacına göre daha mikro çözümler hayata geçirmemiz gerektiğini görüyoruz. İşte tam da bu ihtiyaçtan dolayı, ayırdığımız mali destekle 400 bin engelliye ve yaşlıya evde bakım hizmeti veriyoruz. Şu anda bu çok önemli bir sayı." diye konuştu. Bakan Şahin ayrıca yaşlıların yaşam kalitelerini arttırabilmek adına onlara asgari ücret verdiklerini de ifade etti.

Geleceğe hizmette Anadolu Üniversitesi iş birliği

Anadolu Üniversitesi ile yapılan projenin geleceğe hizmet ettiğine dikkat çeken Bakan Şahin sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Yıllardır özellikle Anadolu Üniversitesi bu ülkede eğitimde yarım kalmış kızlarımızın ve erkeklerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için çok büyük bir açığı giderdiler. Ayrıca ülkenin kalkınma hamlesinde çok önemli bir ihtiyacı sonuçlandırdılar. Ama en az o kadar önemli bir ihtiyaçla daha karşı karşıyayız. Verdiğimiz mali desteği verimliliği artırıp kaliteyi artıracak en önemli şey insan mutluluğu. Bunların hepsini biz niye yapıyoruz? Daha mutlu, daha huzurlu bir dünya, bir insanlık, bir Türkiye için yapıyoruz. Yaptığımız projeleri insan mutluluğunu öne alan ve onların temel ihtiyaçlarını hayata geçiren, alternatifler üreten, kim, nasıl, ne şekilde bundan istifade etmek istiyorsa bunu çeşitlendiren bir sisteme dönüştürmemiz gerekiyor. İşte bunun için bugün, evde bakım dediğimiz birçok alanda, özellikle çalışan kadınlarımızın yaşlısını, çocuğunu, kendi evinden dışarı çıkıp kendi kapasitesini toplumun kalkınma parçası yaparken, aile kurumunu güçlü bir şekilde hayata geçirebilmesi için aklının evde kalmaması gerekiyor. Onun için de bu sistemin hayata geçmesi, aile bireylerinin engellisi de olsa yaşlısı da olsa huzurlu ve mutlu olması gerekiyor."

"Üniversitelerin gücünü çok daha hızlı kullanmamız lazım"

Bakanlıklar ile üniversite iş birliklerinin önemine dikkat çeken Şahin şunları söyledi: "Bizim sosyal politikalar ve sosyal hizmet anlayışında üniversitenin gücünü çok daha hızlı kullanmamız lazım. Bir mühendis olarak ben Alzhamier’a nasıl bakılır, neye dikkat edilmesi gerekir gibi pek çok şeyi şimdi öğrendim. Dolayısıyla doğru bilgiyi sizden almamız, bunu iyi bir şekilde koordine etmemiz ve yaşam kalitemizi yükseltmemiz ve 76 milyona dokunmamız lazım. Onun için de üniversitelerin gücü çok önemli. Yetişmiş insan gücümüz ve beyinler yani bizim en büyük gücümüz ve sermayemiz orada yer alıyor. Bunu yaparken de oradaki iş birliğimiz çerçevesinde öğrencilerimizin bizim alandaki sosyal sorumluluklarını güçlendirmemiz ve bu alanda daha güçlü bir şekilde yer almalarını sağlamamız lazım. Biz buna hazırız. Bizimle yapacağınız her türlü çalışmada, bizim bunun koordinasyonuna ve insanımızın hizmetinde olma anlayışında sizin gücünüzü kullanmaya çok ihtiyacımız var."

"Gençlik, sahip olduğumuz ekonomik güçten çok daha önemli bir hazine"

Engellilerin ve yaşlıların yaşamını kolaylaştırmak amacıyla kurumlararası güç birliği sağlayacak böyle bir toplantının düzenlenmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, ülkenin çok genç ve dinamik bir nüfusa sahip olduğunu belirterek şunları aktardı: "Bu gençlik sahip olduğumuz ekonomik güçten çok daha önemli bir hazine. Biz Millî Eğitim Bakanlığı olarak özellikle gençlerimizi daha nitelikli hâle getirmek, onları topluma daha yararlı kılmak gibi hayati bir görev üstleniyoruz. Tüm dünyada doğum oranları düşme eğilimine girerken ortalama yaşam süreleri her geçen gün uzuyor. Bu da yaşlı nüfusun artmasını beraberinde getiriyor. Öngörülü ve akılcı bir planlamayla bir yandan nüfusu genç tutup gençlerimizi daha nitelikli bir şekilde yetiştirirken diğer yandan ortaya çıkan bu yeni durumla ilgili tedbirler almalıyız."

Başbakanın çok sayılarıyla ilgili söylemlerine de değinen Avcı, bunun genç nüfusun sürdürülebilirliğine yönelik akılcı bir politikanın yansıması olduğuna dikkat çekti. Engelli vatandaşlarla ve artmakta olan yaşlı nüfusla ilgili politikalar geliştirmenin hem sürdürülebilir bir kalkınmanın hem de sosyal devlet anlayışının bir gereği olduğunu belirten Nabi Avcı "Öncelikli olarak engelli ve yaşlı insanlarımızı gündelik yaşamın içinde topluma katkı veren veya en azından kendi hayatlarını idame ettirebilen insanlar olarak yaşatmaya çalışmalıyız. Bu yeterliliklerini kaybetmiş insanlara ise sosyal devlet anlayışının, toplumsal vicdanının ve toplumsal refahın gereği olarak yardım edecek sistemi uygulamalıyız ve de uyguluyoruz." dedi.

Proje el birliği ile hayata geçiriliyor

Bakıma muhtaç engelli ve yaşlıların batıda genellikle aileler tarafından terk edildiğine vurgu yapan Bakan Avcı, bizde ise daha çok ailelerinden ve çevrelerinden gördükleri sevgi ve şefkat ile hayatlarını devam ettirmelerinin mümkün olduğunu dile getirdi. Böyle sağlam bir zeminin farkında olunması ve kıymetinin bilinmesi gerektiğine değinen Nabi Avcı ayrıca bunun üzerine sosyal bir sistem inşa edilmesi gerektiğini ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızın olağanüstü çabalarıyla bu güzellikler hayata geçirilmeye başlandı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Anadolu Üniversitesi tarafından yürütülen 'Yaşam Boyu Destek Projesi'ni gerçekleştirmek adına önemli bir adım olarak değerlendiriyoruz. Bu projeyle hem evlerinde engelli veya yaşlı aile fertlerine bakan vatandaşlarımızı bilinçlendirmiş hem de bu işi gerçekleştiren bakım ve ulaşım elemanlarının eğitim düzeylerini yükselterek bir standarda kavuşturmuş olacağız."

Millî Eğitim Bakanlığı çalışmalarına hızla devam ediyor

Millî Eğitim Bakanlığı olarak verdikleri hizmetlerden de bahseden Avcı konuyla ilgili olarak şu bilgileri aktardı: "Yaygın eğitim kapsamında Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğümüz bünyesindeki Halk Eğitim Merkezlerinde, İŞKUR ile iş birliği içerisinde açtığımız kurslarda ve yerel yönetim birimleriyle birlikte açtığımız yaşlı, engelli ve hasta bakım kurslarında 560 saatlik sertifika programlarıyla eğitimler verilmektedir. Talep olması hâlinde 1 yılda 3 dönem olarak açılabilen bu programlardan 45 bin kişinin sertifika almasına yönelik eğitim altyapısını oluşturmuş durumdayız. Bunun yanı sıra örgün eğitim kapsamında Mesleki Eğitim Genel Müdürlüğümüze bağlı 31 ilde bulunan Anadolu Meslek Liselerinin 4 yıllık hasta ve yaşlı bakım programlarının yılda 500 bakım elemanı mezun etme kapasitesi bulunmaktadır. İhtiyaç duyulduğu takdirde ki duyulacağı çok açık, bu kapasiteyi arttırabilecek durumdayız. Bunun için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ayrıca Yükseköğretim Kurumuna bağlı devlet ve vakıf üniversitelerinin de 99 Yaşlı Bakım Teknikerliği Bölümü 3 bin 146 kontenjanla eğitim vermeye devam etmektedir. Bütün bu eğitim faaliyetleri bakım hizmetleri konusunda güç birliği yapılmasının ne kadar önemli olduğunu da gösteriyor. Toplumun vicdanının bir yansıması olarak gördüğü böyle önemli bir konuda her türlü iş birliğinde üzerimize düşenin yapmaya hazır olduğumuzu da belirtmek istiyorum."

Anadolu'dan Türkiye'nin sorunlarına öncü ve yenilikçi çözümler

Toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket eden bir üniversite olarak Türkiye'nin sorunlarına öncü ve yenilikçi çözümler üretmeye devam ettiklerini ifade eden Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın "Açık ve uzaktan eğitim sistemimizin 30'uncu yılına ulaştık. Birçok açıdan niteliğiyle dünyaya model oluşturuyoruz. Her zaman toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket eden bir üniversite olarak Türkiye'nin sorunlarına öncü ve yenilikçi çözümler ürettik, üretiyoruz, üretmeye de devam edeceğiz. 'Yaşam Boyu Öğrenme Odaklı Bir Dünya Üniversitesi' olarak farklı toplumsal sorunlara ve kurumlara yönelik 30 yılı aşkın deneyimlerimizle yeni eğitim teknolojilerini de kullanarak bilinçlendirmek, farkındalık yaratmak konusunda önemli adımlar atıyoruz. Ülkemizde insanların eğitim gereksinimlerini 'Yaşam Boyu Öğrenme Odağı'nda karşılama konusunda çok yönlü ve farklı sektörel iş birliklerinin birini daha gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz." diye konuştu.

"Toplumun eğitim taleplerini çeşitli boyutlarda karşılıyoruz"

Türkiye'nin en değerli kaynağının insan olduğunu, bu kaynağı daha da zenginleştirmek ve güçlendirmek gerektiğinin de gayet açık olduğunu belirten Rektör Aydın konuyla ilgili olarak şunları kaydetti: "Toplumun eğitim taleplerini çeşitli boyutlarda karşılıyoruz. Yürüttüğümüz araştırma projeleriyle engelli öğrencilere sunulan yükseköğretim fırsatlarını yaygınlaştırıyoruz. Ayrıca cezaevlerindeki tutuklu ve yükümlülere yönelik eğitim fırsatlarını çok yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Üniversitemizin açık ve uzaktan eğitim gibi temel odaklarından bir tanesi de özel eğitim ve engelli eğitimidir. Bakanlığımızın son derece başarılı çalışmalarının eğitim ayağının bir parçası olmak bizi son derece mutlu etmiştir. Böylece yıllara uzanan bilgi ve birikimimizi evde bakım hizmetleri özelinde Bakanımız öncülüğünde hayata geçirme fırsatı bizlere ilham veriyor. İnsanımızın yaşam kalitesini arttırma yönünde çok anlamlı bir güç birliği kuruldu."

Bu güç birliğiyle evde bakım hizmetlerinin niteliğinin değişeceğini dile getiren Prof. Dr. Aydın, bu konuda da Anadolu Üniversitesi olarak eğitim ve iletişim uygulamalarını çok boyutlu ve yeni eğitim teknolojileriyle zenginleştirip bir içerik sunacaklarını ifade etti. "Bu öncelikli konunun bir parçası olmaktan onur duyuyoruz." diyen Aydın sözlerini şu şekilde sonlandırdı: "Bu güç birliğinin kurulması ve sürdürülmesinde emeği geçen çalışma arkadaşlarımıza, Sayın Bakanımıza, çok değerli bürokratlarımıza en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Türkiye insanının daha mutlu olması yolunda atılan bu adımın hayırlı ve güzel sonuçları olacağından eminim. Herkese hayırlı olmasını diliyorum."

Bakanlık 420 bin aileye maddi kaynak sağlıyor

"Yaşam Boyu Destek Projesi" kapsamında engelli ve yaşlı bireylerle çalışan bakım elemanları ve ailesinde bakım hizmeti veren bireyler için bakım elemanları uzaktan eğitim programı geliştirme çabaları hakkındaki gelinen durumu katılımcılarla paylaşan Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Aylin Çiftçi şöyle konuştu: "Sosyal devlet anlayışı içinde, bakıma ihtiyaç duyan bireylerin günlük yaşam aktivitelerini sürdürebilmeleri için evlerinde ya da kuruluşta çeşitli düzeylerde destek hizmeti sunuluyor. Sosyal devlet anlayışını ilke edinmiş Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı resmî kuruluşlar ve özel sektör tarafından işletilen 540 huzurevi ve engelli bakım merkezlerinde 30 bin kişiye hizmet veriliyor. Bakanlık, bireyi yerinde destekleme prensibinden hareketle evde bakım programı kapsamında 420 bin aileye, engelli ve yaşlı bakımı için maddi katkı veriyor."

Kalite bakım için Anadolu Üniversitesi iş birliği

Mevcut eğitim sistemimiz içerisinde bakım elemanlarının meslek liselerinden mezun olabildiğini, halk eğitim merkezlerinden sertifika eğitimi ve üniversitelerin yaşlı bakım teknikerliği bölümünden ön lisans eğitimi alabildiklerini söyleyen Çiftçi "Bakım hizmetlerinde kaliteyi sağlamak için bakım elemanı olarak çalışan personelin eğitimine paralel görev tanımlarının yapılması gerekiyor. Lise mezunu, sertifika sahibi veya ön lisans mezunu kişilerin görev ve sorumluluklarını içeren meslek standartlarını tanımlama çalışmaları Mesleki Yeterlilik Kurumları Başkanlığı ile başlatıldı. Lisans düzeyinde bakım elemanı yetiştirilmesine yönelik çalışmalar YÖK Başkanlığı ile değerlendiriliyor. Meslek lisesi düzeyinde bakım elemanı yetiştirilmesi ve sertifikalı bakım elemanı yetiştirilmesine yönelik çalışmalar Millî Eğitim Bakanlığı ile birlikte geliştiriliyor. 2012 yılında Bakanlığımız, bakıma ihtiyaç duyan bireylerin doğru ve kaliteli bakım hizmetini alabilmeleri amacıyla Anadolu Üniversitesi ile bir ortaklık protokolü imzaladı. Evde bakım aylığı alan ve evinde bakım hizmeti sunan kişilerin bakım verdikleri yakınlarını bırakıp eğitim merkezinden eğitim alma şansları bulunmuyor. Anadolu Üniversitesi ile gerçekleştirilen çalışma kapsamında evde bakım hizmeti veren kişilere evlerinde TRT Okul üzerinden doğru bakım tekniklerinin sunulacağı bir program oluşturuluyor. Evde bakım hizmeti veren kişiler lise mezunu olmaları durumunda Anadolu Üniversitesi tarafından hazırlanan e-Sertifika programına dâhil olma imkânına sahipler." dedi.

Daha sağlıklı ve güvenli yarınlar için çalışmalar sürüyor

"Bakanlığımız, Anadolu Üniversitesi ile gerçekleştirdiği protokol ile 'Yaşam Boyu Öğrenme Projesi' kapsamında 'Bakım Hizmeti Verenlerin Eğitimi ve Sertifikasyon' çalışmalarını da başlatmış oluyor." diyen Aylin Çiftçi sözlerini şu şekilde noktaladı: "Anadolu Üniversitesi ile geliştirilen e-Sertifika Programı, Millî Eğitim Bakanlığının 'Hayat Boyu Öğrenme Programları'ndan sertifika almış ya da örgün eğitimden mezun bakım elemanlarının da standardını yükseltmek amacıyla devreye giriyor. Hâlen bakım kurumlarında görev yapan bakım personelleri de Anadolu Üniversitesi e-Sertifika Programı ile uzaktan eğitim alabilecek ve sertifika sahibi olabilecek. Bizler daha sağlıklı bir gelecek, daha güvenli yarınlar için bakım hizmetlerinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Anadolu Üniversitesi, Millî Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurumu ve TRT Okul ile güçlerimizi birleştiriyoruz."

Haber: Göze Çiçek (Haber Merkezi)

Kaynak: Anadolu Üniversitesi