Manevi Bakım İle İlgili Kitaplar

 

 

Sosyal Hizmetlerde Manevi Bakım

 

Sipariş İçin: www.sefkatlieller.net 

TAKDİM

Bakıma muhtaç yaşlı, özürlü ve kronik hastalar, genelde geri dönüşümü olmayan bakıma muhtaçlık gerçeği ile baş başa kaldıklarında değişik türde bakım hizmetlerine ihtiyaç duyarlar. Sosyal politika (sosyal güvenlik ve sosyal hizmetler) merkezli bakım çalışmalarıyla ün yapmış olan Prof. Dr. Ali Seyyar, bu yeni kitabında bakım hizmetlerini, bütüncül bir perspektiften ele alıp, bakıma muhtaç kişilerin manevî ihtiyaçlarını karşılayacak bir bakım modelini tanıtmaktadır.

Modelde “manevî huzur” olarak tanımlanan insanın mutluluğu, temel hak olarak kabul edildiği günümüzde, genelde manevî bilimlerin, özelde manevî sosyal hizmetlerin ve özelin özelinde manevî bakım hizmetlerinin direkt olarak ilgi alanına girmektedir. Uzun ve zahmetli gayretlerin sonucunda bu çizgide vücuda gelmiş “Sosyal Hizmetlerde Manevî Bakım” içerikli kitabı, insanın manevî bir varlık olduğu gerçeğinden yola çıkılarak, bakıma muhtaç kişilerin manevî korumalarını temel esas alan bir çalışmadır.

Kitap, maneviyat ve insan ekseninde geliştirilen manevî insan modelinde yer alan temel kavramları ve konuları işlemekte, vahiy perspektifinde ve ilmî yaklaşımlarla tarif ve izahlarını yapmaktadır. Kitapta ayrıca manevî insan modeline bağlı kalarak, manevî bakım modelinin temel dayanakları ve özelliklerinin yanında uygulamaya dönük manevî teselli ve tavsiyeler yer almaktadır. İnsanın yeryüzünde var oluşu ve misyonu ekseninde tasarlanan manevî bakım modeli, tevhit, yani Allah’ın birliğini gerçeğini esas alır. Bu geniş etkisiyle manevî bakım modeli, dikkatli okurlarına, tevhit inancı ve anlayışının zihnî, fikrî ve sosyal realitenin dışında manevî dünya görüşünün uzandığı metafizik sınırları ve ötesini gösterir.

Manevî bakım modeli, sadece bizim kültür coğrafyasında yaşayan Müslümanların değil, yaratılış maksadına ve esprisine uygun bir hayat sürdürmek isteyen bütün bakıma muhtaç kişilerin manevî (fıtrî, ahlâkî) ideallerine olan duyarlılıklarına saygı gösteren evrensel bir modeldir. Bundan dolayı Prof. Dr. Ali Seyyar tarafından geliştirilen manevî bakım modeli, diğer modellerden farklı olarak, bakım geleneğinin ve bütüncül bakım anlayışının en can verici ruhunu taşıma özelliğine sahiptir.

Bununla birlikte manevî bakım modelinin dünya görüşünü ve ruhunu tam anlamadan, temel dinî esaslarını ve dayanaklarını tam kavramadan bakıma muhtaç kişilere yapılacak her türlü manevî telkin, faydadan ziyade zarar getirebilir. Bakım hizmetlerinin parçalı yapısına daha iyi nüfuz edebilmek ve bütüncül bakım anlayışını daha iyi kavrayabilmek için, manevî bakım dünyasına doğru uzun ve derin bir yolculuğa niyet etmeden önce belki de sosyal bakım biliminin yanında temel dinî bilgiler içeren ilm-i hal kitapları okumak gerekir. Sağlık, bağımlılık ve bakıma muhtaçlık gibi kompleks sorunlarla baş başa gelmiş bir insanın bakımı söz konusu olduğunda elbette birden fazla disiplinin bilgilerine müracaat gerekli olur.

Multi-disipliner bir özellik taşıyan bu çalışma, bakıma muhtaç kişilerin ellerinden tutup, onları, yılların ihmaliyle sosyal hizmetlerde unutulmuş manevî hayatın engin vadilerinde bir yolculuk yapmaya davet eder. Bakıma muhtaç kişiler, bu yamaçlarda, şimdiye kadar musibet gibi algılanan bakıma muhtaçlığın manevî güzelliklerini ve faydalarını görüp, durumlarıyla ve kendi ruhlarıyla barışık olmayı ve sabretmeyi öğrenecek, çekilen sıkıntıların ahiretteki mükâfatını düşünüp, şükretmenin manevî hazzını tadacaktır.

Kitapta manevî bakım hizmetlerinde aktif rol alacak elemanlara önemli bazı meslekî bilgiler de verilmektedir. Ancak, bu çalışma sadece profesyonel elemanlar için hazırlanmış olduğu düşünülmemelidir. Bizzat bakıma muhtaç olanlarla bakıcı aile fertleri ve yakınları da kitabın gönül rahatlatıcı mesajlarından yararlanabilirler. Manevî boyutlu bakım dünyasına yolculuk yapmak isteyen herkesin bu kitabı okumasını tavsiye ederiz.

Şefkatli Eller Yayınları / Eylül 2007

 GİRİŞ

Sağlık ve tıbbî sosyal hizmetler alanında yaşanılan en büyük problemlerden biri, özellikle ağır derecede kronik hastalık, özürlülük ve(ya) ileri yaşlılıktan dolayı sürekli olarak bakıma muhtaç hâle gelmiş insanların durumunun bütünüyle olumsuz değerlendirilmesidir. Bir felaket, bir musibet gibi gösterilen bu durum, sadece sağlığına çok düşkün insanları değil başkalarına zahmet verdiğini düşünen duyarlı insanları da son derecede mutsuz edebilir. Şunu kabul etmek gerekir ki, zahirî boyutuyla bakıma muhtaçlık, gerek bakıma muhtaç kişilerin, gerekse bakıcı aile ferlerinin psiko-sosyal yapılarını olumsuz yönde etkileyecek kadar ciddî bir sorundur.

Bakıma muhtaçlık sorunuyla dolaylı veya dolaysız olarak karşı karşıya gelmiş olan insanlara sosyal hizmetler çerçevesinde profesyonel destek hizmetleri sağlanamaması durumunda mutsuzluk krizine giren ve hayata karamsar bakan insanların sayısı da hızla artacaktır. Batı dünyasında tıbbî bakımın öngördüğü tedavi ağırlıklı müdahalelerle bakıma muhtaçlık sorunu bütünüyle ortadan kaldırılamadığı için, sosyal bakım modelleri geliştirilmiştir. Böylece bakıma muhtaç kişilerin temel sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik destek hizmetleri sunulmuş ve kişilerin sosyal hayata katılımları sağlanabilmiştir.

Ancak bakıma muhtaçlık olgusuna yönelik anlamlı ve kalpleri tatmin edici bir izah getirilemediği için, maddî güvenceler içermesine rağmen sosyal bakım modelleri de netice itibariyle bakıma muhtaç kişilerin ve bakıcı aile fertlerinin mutlu ve kendi iç dünyalarıyla barışık olmalarını tam anlamıyla temin edememiştir. Bakıma muhtaçların ve bakıcı aile fertlerinin manevî dünyalarına da hitap eden daha kapsamlı bir bakım anlayışının gerekliliğine bundan dolayı ihtiyaç duyulmuştur. Buna binaen bütüncül bakım anlayışının mükemmilâtından (tamamlayıcı unsurlarından) sayılan manevî bakım modelleri geliştirilmiştir. Manevî bakım, bu yönüyle tıbbî ve sosyal bakım hizmetlerini dışlamaktan ziyade bu hizmetleri tamamlayan bir modeldir.

Manevî bakım modelinin muhatapları başta bakıma muhtaç kronik hasta, özürlü ve(ya) yaşlılar olmak üzere değişik psiko-sosyal sorunları olup da manevî telkin ve desteğe ihtiyaç duyan bütün insanlardır. Hastalık, yaşlılık, sakatlık ve diğer özürlülük türlerine bağlı olarak ortaya çıkan bakıma muhtaçlık durumu gibi ağır şartlar altında yaşayanlar, manevî bakım ve destek hizmetlerine en çok ihtiyaç duyduklarından dolayı Batı dünyasında tıbbî sosyal hizmetler odaklı manevi bakım modelleri, özellikle bu sosyal grubun özel durumlarına göre şekillendirilmiştir. Manevî bakımın, geniş anlamda (manevî) sosyal hizmetler, dar anlamda tıbbî ve sosyal bakım hizmetleri alanında bakıma muhtaç yaşlı, özürlü ve(ya) kronik hastalara yönelik maneviyat (din) odaklı destek, teskin, teselli ve rehabilitasyon hizmetlerinde oluştuğunu söyleyebiliriz.

Ülkemizde ise değil manevî bakım, sosyal bakım kavramı dahî henüz çok yenidir. Sosyal bakım anlayışı ve bakıma muhtaçlık olgusu, 2005 tarih ve 5378 sayılı Özürlüler Kanunu’nda ilk kez tanımlanan “Bakıma Muhtaç Özürlü” kavramı ekseninde bir anlam kazanmıştır. Buna göre “günlük hayatın alışılmış, tekrar eden gereklerini önemli ölçüde yerine getirememesi nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün olan kişiler”, bakıma muhtaç özürlüler olarak kabul edilmiştir.

Özürlüler Kanununda, gerek bakım merkezlerinde, gerekse ev ortamında yaşayan bakıma muhtaç özürlülere dönük tıbbî ve sosyal bakım uygulamalarına ilk kez yer verilirken, özürlülerin manevî ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik bakım, danışmanlık ve rehberlik hizmetleri göz ardı edilmiştir. Hâlbuki bütüncül ve etkin bir bakım konseptinin oluşturulabilmesi için, tamamlayıcı bir unsur olarak manevî bakım (spritual care) hizmetlerine de her halükarda ihtiyaç vardır.

Kitapta teori ve uygulama boyutlarıyla tanıtılan manevî bakım modeli, böyle bir ihtiyaca binaen hazırlanmıştır. İnsanın, bir manevî varlık olduğu gerçeğinden yola çıkılarak, her insanda var olan manevî (ruhî) kaynakların Yaratan’ın rızasını kazanma ve bu yolla mutluluğu elde etme maksadıyla harekete geçirilmesi gerektiğini temel esas alan manevî bakım modelimiz, rıza-i ilahî maksadını gütmeyen diğer spritüel (ruhçu) ve mistik yaklaşımlardan farklı olarak din dışı maneviyat arayış ve akımlarına girmeden doğrudan İslâm ve millî kültürümüzün değerleri ekseninde oluşturulmuştur.

Genelde manevî sosyal hizmetler, özelde sosyal bakım hizmetleri alanına yönelik olarak geliştirilen bakım modelimizde yer alan uygulama tekniklerinin sözel araçları (manevî telkin yöntemleri), bize ait terminoloji ile izah edilmiştir. Manevî bakım modelimiz, mahiyeti itibariyle din ve diyanet odaklı bile olsa insan fıtratı ekseninde geliştirildiği için, hangi dinden veya ırktan olursa olsun tüm insanlığa hitap eden evrensel bir özellik de taşımaktadır.

Ağırlıklı olarak bakıma muhtaç kişiler için bir model şeklinde sunduğumuz manevî bakım konseptinin her yönüyle mükemmel olduğu elbette iddia edilemez. Ancak, Batı’da tıbbî sosyal hizmetler alanında yaygın bir biçimde uygulanmakta olan manevî bakım hizmetlerinin çok ileri bir boyutta olduğu düşünülürse dünyadaki çalışmalara paralel olarak bize ait bir manevî bakım modelinin de çizilmesi kaçınılmazdır. Küresel çapta bilimsel rekabet ortamında bulunmak ve bilim dünyasına orijinal ve daha etkili manevî bakım modellerli sunmak, sahip olduğumuz manevî değerler açısından mümkündür. Çalışma, memleketimizde bu yönüyle bir ilk olması hasebiyle değişik bilim dallarına ait uzmanların değerli katkılarıyla geliştirilmeye müsait bir yapıya sahiptir. Eserden bu ham hâliyle de yeterince istifade edilmesini ve bakıma muhtaçların psiko-sosyal sorunlarının giderilmesinde yardımcı olmasını ümit ederim.

Prof. Dr. Ali Seyyar / Eylül 2007

 

Kitapla İlgili Yazılar

• Beşer, Faruk; “Manevî Bakım ve Temel İhtiyaçlar” Star Gazetesi; 16.11.2007.

• Suavi Kemal; Sosyal Hizmetlerin Manevî Boyutu, Milli Gazete // 14.11.2008

 

 

 

08.08.2008; CUMHURİYET GAZETESİ:

 

Başbakanlık Özürlüler Yüksek Kurulu Üyesinden Cin Tarifli Kitap Tüyler Ürpertiyor:

‘Kreşlerde Dinî İçerikli Manevî Bakım Yapılsın ’

-Başbakanlık’a bağlı Özürlüler Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali Seyyar’ın kaleme aldığı “Sosyal Hizmetlerde Manevi Bakım ” adlı kitap tüyler ürpertiyor. Kreş, çocuk yuvası, ,cezaevleri, ıslahevleri, sığınma evleri, kadın ve çocuk mahkemeleri gibi yerlerde dinî içerikli “manevî bakım ”yapılmasını isteyen Seyyar,“cin”leri de “mümin cinler ”ve “kâfir cinler ”olarak ikiye ayırıyor. Prof. Dr. Seyyar, özürlülere, “Bu durumunuz ilahi bir hediyedir. Bu şekilde ölürseniz şehit sayılırsınız, Cennete gidersiniz” diyerek sabırlı olmaları çağrısında bulunuyor. Seyyar, Şefkatli Eller Yayınlarından çıkan kitabında ruhsal sorunlar yaşayanlarla ilahiyat kökenli “manevi terapistlerin” de ilgilenmesi gerektiğini belirtiyor. Seyyar’ın “manevî bakım modelinden” bazı bölümler şöyle

 Cinler, saf ateşten, yani dumansız ateş alevinden yaratılmış ruhani varlıklardır. Cinler de melekler gibi, görünmeyen gizli varlıklar olup çeşitli suret ve şekle girmeye ve zor işler başarmaya muktedir yaratıklardır. Cinler arasında da insanlar gibi evlenme vardır. Onlar da Allah ’a iman ve ibadetle mükelleftirler.

 Her şeyin kader planında cereyan ettiğini esas alan model, bakıma muhtaç kişilere içinde bulunduklar duruma havf ile reca duygularıyla bakmalarını, yani Allah’ın sevgisinden ve emniyetinden mahrum olma korkusu ile ona tevekkül ve teslimiyet içinde ümit beslemenin en akıllı yol olduğunu tavsiye eder.

 Manevi model, esas itibarıyla ahireti ölçü alan fakat bunun kendisini diğer tıbbi ve sosyal bakım türlerini ihmal etmeye sevk etmeyen bir bakış ortaya koyar. Model, Allah ’a inanan bakıma muhtaçlar her açıdan ahirete hazırlarken, dünya nimetlerinden de nasiplerini unutmamalarını ister.

 Bakıma muhtaçlık ilahi bir hediyedir. Eğer bunlar mana boyutuyla güzel şeyler olmasaydı, Yaratan en sevdiği kullarına hastalıklar vermezdi. Bakıma muhtaç halinde ölmek, şehit sevabı kazandırır. Sabreden bakıma muhtaç müminler, cennete gider.

Seyyar, manevi bakımın uygulanabileceği alanları da şöyle sıralıyor “Çocuk yuvaları, kreş, çocuk kulüpleri, gençlik merkezleri, sokak çocukları merkezleri, dershaneler, öğrenci yurtları, aile danışma merkezleri, aile ve çocuk mahkemeleri, sığınma evleri, ıslahevleri, hastaneler, psikiyatri klinikleri, sağlık ocakları, huzurevleri, işçi konseyleri, etik kurullar.”

(Fırat Kozak; Cumhuriyet Gazetesi; 08.08.2008; Ankara).

 

Ali Seyyar’dan

(Adapazarı Gazetesi Aracılığı İle)

Cumhuriyet Gazetesine Cevap (1-2)

 

Adapazarı Gazetesi              Tarih: 19.08 2008                  Gün: Salı

Prof. Dr. Ali Seyyar                                                            HAYATA BAKIŞ

Cumhuriyet Gazetesine Cevap (1)

Değerli okuyucularım; Türkiye’de bilim dünyasında multi disipliner çalışma yapmanın zorluğu ortadır. Bir taraftan bazı üniversiteler, bilim adamlarının akademik özgürlüklerini kısıtlarlar, öbür taraftan da bazı gazeteler, malum sebeplerden dolayı bazı öğretim üyeleri hakkında “desenformasyon” maksatlı haberler çıkartırlar. Zamanlamalarını da çok iyi yaparlar. Mardin Artuklu Üniversitesine rektör aday adayı olduğum bir dönemde herhalde YÖK üyelerini etkilemek maksadıyla 08.08.2008 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde Fırat Kozak’a ait şöyle bir haber çıkar: “Başbakanlık Özürlüler Yüksek Kurulu Üyesinden Cin Tarifli Kitap Tüyler Ürpertiyor: ‘Kreşlerde Dinî İçerikli Manevî Bakım Yapılsın’. Kim bu Özürlüler Yüksek Kurulu Üyesi? Ee, tabiî ki ben. Peki, neden Sakarya Üniversitesi öğretim üyesi olduğum söylenmez de Özürlüler Yüksek Kurulu Üyeliğime atıfta bulunulur? Çünkü yazar, bir taşla iki kuş vurmayı amaçlıyor da onun için. Muhtemel hedefi, şahsım hakkımda yalan (eksik mi veya yanıltıcı mı desek acaba?) haber üreterek, hem bizim meslekî kariyerimizi engellemek, hem de hükümeti yıpratmak. Ne demişim ben: ‘Kreşlerde Dinî İçerikli Manevî Bakım Yapılsın’. Haberi kaleme alan gazetecimiz, bununla da yetinmiyor, bana ait olmayan sözleri hayalinde kurgulamaya devam ediyor. Bakınız ne iddia ediyor: “Seyyar, manevî bakımın uygulanabileceği alanları da şöyle sıralıyor “Çocuk yuvaları, kreş, çocuk kulüpleri, gençlik merkezleri, sokak çocukları merkezleri, dershaneler, öğrenci yurtları, aile danışma merkezleri, aile ve çocuk mahkemeleri, sığınma evleri, ıslahevleri, hastaneler, psikiyatri klinikleri, sağlık ocakları, huzurevleri, işçi konseyleri, etik kurullar.” Peki, bu isteklerimi nerede, hangi toplantıda, hangi konferansımda dile getirmişim? “Tüyler ürpertici” olarak vasıflandırılan Sosyal Hizmetlerde Manevî Bakım” kitabımın hangi sayfasında buna dair bir cümle var? Kitabımdan bazı alıntılar yaptığınıza göre, neden bu isteklerimi teyit eden bir alıntı yapmadınız? Çünkü böyle bir cümle tarafımızca sarf edilmiş değil de ondan! Yani ben, etik kurullarında veya işçi konseylerinde manevî bakım yapılsın demişim öyle mi? Yahu, bunu söyleyebilmek için, manevî bakım hakkında hiçbir bilgiye sahip olmamak gerekir. Bir kere manevî bakım nedir? Kısaca tanımlayalım: “Manevî bakım, bakıma muhtaç yaşlı, özürlü veya kronik hastalara yönelik maneviyat içerikli bakım hizmetidir, yani bakıma muhtaç kişilerin maneviyatını (kişisel gelişimlerini, morallerini) güçlendirmeyi, hayata bağlılıklarını artırmayı, iç (manevî) dünyalarıyla barışık olmalarını, manevî sapma ve korkularını gidermeyi amaçlayan sosyal nitelikli ve insan odaklı bir bakım hizmetidir”. Peki, etik kurullarında bakıma muhtaç insanlar mı var? İşçi konseylerinde bakıma muhtaç insanlar mı var? Yoktur herhalde değil mi. Ee, ne diye buralarda manevî bakım uygulanacakmış?

Manevî Sosyal Hizmetlerin Önemi

Ah bu haberi yapan benim bilgisiz kardeşim, sen herhalde manevî bakım ile manevî sosyal hizmetleri karıştırdın. Eğer “Ali Seyyar, manevî sosyal hizmetlerin uygulanabileceği alanları şöyle sıralıyor” deseydin kabulümdü. Çünkü bütün bu alanlarda manevî yönden de sosyal hizmetlere ihtiyaç duyan insanlarımız olabilir. Neden mi? Çünkü manevî sosyal hizmetler, sadece sosyo-ekonomik yönden değil mânen (ruhen) de insanın saadetini temin etmek ister de onun için. Bir yerde şunları ifade etmişim: “Manevî sosyal hizmetlerin gâyesi, kalpleri manevî, akılları ise pozitif bilimlerle aydınlanmış, fıtrî vasıflara ve ahlâkî değerlere göre hayatını tanzim edebilen, ruhu ile barışık mutlu fertler yetiştirmektir. Manevî sosyal hizmetler, kişilerin sosyal bilinçlenmeleri ve topluma uyumları için, üstün karakter geliştirmeye yönelik sosyal eğitimi esas almaktadır. Maneviyat odaklı sosyal hizmetler, yalnızca dinî konuları içermekle kalmaz, aynı zamanda psiko-sosyal eğitim ve destek kapsamında güzel ahlâk, kültür, mantık, sağlık ve etkili iletişim gibi kişisel gelişim alanına girebilecek birçok pedagojik destek unsurunu da içerir”. Bu yaklaşımlara bir itirazınız var mı? Genelde manevî bilimleri önemsemeyen çağdaş aydınlar, bütünüyle pozitivist bilimlerin etkisi altında kalmış olan akademisyenler ve bazı ateistler, itirazlarını dile getiriyorlar ama manevî sosyal hizmetler alma hakkının haddizatında anayasal bir hak olduğunu söyleyince çoğu, susmak mecburiyetinde kalıyor. Çünkü demokratik yönden gelişmiş bütün ülkelerde değişik sosyal veya dinî kurumlar aracılığı ile genelde manevî sosyal hizmetler, özelde manevî bakım hizmetleri isteğe bağlı olarak sistemli bir şekilde uygulanmaktadır. Gelelim bizim gazetecimize. Bizim Cumhuriyet Gazetesi muhabirinin fizikî yönüyle bakıma muhtaç olduğunu düşünmüyorum dolayısıyla manevî bakıma şu anda ihtiyacı yoktur. Ancak “Cin Tarifli” olmamakla beraber yine de “Tüyler Ürpertici” acı bir gerçeği söylemem gerekiyor. Gazetecimizin aklî, fikrî, zihnî, hissî, kalbî ve ahlâkî boyutlarıyla manevî sosyal hizmetlere acilen ihtiyacı vardır. Niçin mi? Sosyal hayatta ve meslek alanında muteber bir insan (gazeteci) olabilmek için, başta (gazetecilik mesleğinin) sosyal ahlâk ilkelerini aklen, fikren, kalben kabullenmek gerekir. Yanılıyor olabilirim ama sizce gazetecimiz, benim hakkımda doğru haber üretmiş midir? Hemen evet veya hayır demeyin. Henüz izahlı cevaplarım bitmedi. Daha “Cin Tarifi”ne gelmedik ki. Gelecek yazıda buluşmak dileği ile…

 

Adapazarı Gazetesi              Tarih: 21.08 2008                  Gün: Perşembe

Prof. Dr. Ali Seyyar                                                            HAYATA BAKIŞ

Cumhuriyet Gazetesine Cevap (2)

Cumhuriyet Gazetesi, “Sosyal Hizmetlerde Manevî Bakım” kitabımı “Cin Tarifli Kitap” olarak vasıflandırmakla yetinmiyor bir de kitabıma “Tüyler Ürpertiyor” diyor. Nedenmiş o? Bir yerde cinlerden bahsettiğim diye hemen tüyler mi ürperirmiş? Üstelik 270 sayfalık kitabımda gaybî varlıklardan sayılan cin ve şeytanlara topu topuna yarım sayfa ayırmışım. Manevî bakım modelini tanıtırken, vahyîlik, dünyevîlik ile uhrevîlik, fıtrî evrensellik, kaderîlik, ahlâkîlik gibi temel esasların yanında gaybîlik (gaybe bağlılık) unsuruna da vurgu yapmışım ve bu bağlamda gaybî varlıkların (Allah, Melekler, cin ve şeytanlar) özelliklerini tanıttıktan sonra bakıma muhtaç kişiler üzerindeki etkilerini anlatmışım.

Cin ve Şeytanların Özelliği

Kitapta, cin ve şeytanlarla ilgili kısımda her ilmihal kitabında bulunabilecek şu temel bilgilere kısaca yer verilmiştir: “Cinler, saf ateşten, yani, dumansız ateş alevinden yaratılmış ruhanî (manevî) varlıklardır. Cinler de melekler gibi, görünmeyen gizli varlıklar olup çeşitli suret ve şekle girmeye ve zor işler başarmaya muktedir, fakat cins ve mahiyet bakımından meleklerden ayrı yaratıklardır. Cinler arasında da insanlar gibi evlenme vardır. Onlar da Allah'a iman ve ibadetle mükelleftirler. Bazıları isyankâr olup kâfir, bazıları da itaatli mümindirler. Cinler, Allah'ın izni ve hükmü olmadan hiç kimseye ne iyilik, ne de kötülük yapabilirler. Cinler gaybı bilmez, Allah'ın Peygamberlerine bildirdiği ilahî vahye muttali olamazlar. Cinler insandan evvel yeryüzünün idare ve tedbirini görmekle vazifelendirilmişlerdir, ancak yeryüzünde çok kötülük yaptıkları, fesat çıkardıkları için, sonunda bu vazifeden uzaklaştırılmışlardır. Yerlerine, insanoğlu tayin edilmiş, yeryüzünün sahipliği makamına getirilmiştir. Son Peygamber, insanlara olduğu gibi cinlere de elçi olarak gönderilmiş, tebliğ vazifesini cinler arasında da yerine getirmiştir. Kuran’da Cin suresinde bu husus, açık bir şekilde beyan buyrulmuştur. Şeytan(lar) ise, meleklerin ve bazı inançlı cinlerin aksine, kişileri olumsuz yönde etkileyen küfrün ve isyanın temsilcileridir. Nefis aracılığı ile kişilere kötülüğü telkin ettikleri mevzusu, nefis ile ilgili kısımlarda detaylı bir şekilde anlatılmıştır.” Görüldüğü gibi kitapta cinlerin şeytanlara göre insanlar üzerindeki etki alanının nispeten sınırlı olduğu ve özellikle şeytanî telkinlerin tehlikelerinden sakınmak gerektiği bilgilerle sınırlı tutulmuştur. Halbuki aynı kısımda her an insanların yaptıklarını kaydeden ve onları değişik (manevî) tehlikelerden koruyan meleklerden (Kaaf; 50/17-18 ve El-Mümin; 40/7) daha çok bahsedilmiştir.

Meleklerin Özellikleri

Meleklerin görevleri ile ilgili olarak kitapta özetle şu bilgilere yer verilmiştir: Allah'ın salih kullarına iyi ve hayırlı şeyleri telkin etmek, bakıma muhtaçlığa yol açan hastalıklar, sakatlıklar ve yaşlılık gibi sıkıntılı ve üzüntülü zamanlarında onlara tesellide bulunmak, maneviyatlarını yükseltmek ve gerekirse kendilerine fiilen yardım yapmaktır. İnsanlığın âdeta hizmetinde olan meleklere iman etmenin genelde insanlar, özelde bakıma muhtaçlar üzerinde birçok olumlu psiko-sosyal etki meydana getirir. Özellikle bakıma muhtaç yaşlı ve kimsesiz bir insan, yalnızlığın getirdiği ilgisizlik ile kendisini bazen manevî gurbette gibi hissedebilirler. Bu yoksunluk ve sıkıntı içinde dünya o kişinin başına yıkılacak gibi olur. Bu durumda teslimiyet, tevekkül ve sabır ölçüleri içinde olan bakıma muhtaç kişinin imdadına yine Allah’ın bir rahmeti ve lütfu olarak melekler değişik varyasyonlarla imdada yetişir.

Manevî Bakım Kitabımın İkinci Baskısı Çok Yakında

Evet, çok yakında kitabımızın ikinci baskısı çıkacaktır. Kitabın ikinci baskısının önsözünde değerli ilahiyatçı hocamız sayın Prof. Dr. Faruk Beşer, konuyla ilgili olarak şu tespitlerde bulunmaktadır: “Ülkemizde Sakarya Üniversitesinin çalışkan ve velûd hocalarından Prof. Dr. Ali Seyyar bizde ihmal edilmiş bu önemli konuyla ilgilenen nadir bilim adamlarımızdandır. Sosyal siyasetle ilgili pek çok eserinin yanında, genel anlamda manevî sosyal hizmetler, dar anlamda sosyal ve manevî bakım uygulamalarına yeni açılımlar sağlayan çok değerli kitapları çıktı. Multi disipliner bir yaklaşımla millî kültürümüze ve geleneksel aile yapımıza uygun bir yaklaşımla kaleme aldığı kitapların içinde “Sosyal Hizmetlerde Manevî Bakım” kitabının ayrı bir anlamı vardır. Bütün bu orijinal çalışmaların, Türkiye’de alanında bir ilk olduğunun altı çizilmelidir. Tek başına bu çalışmalar bile Manevî Bakım’ın bizde de bir bilim dalı haline getirilmesi için, yeterli kaynak sayılabilirler. Hemşirelik Yüksek Okullarında, Tıp ya da İlahiyat Fakültelerinde böyle bir dersin bulunması veya bu isim altında müstakil bir bölümün açılması, insanı ruh/beden bütünlüğü olarak ele alma adına modern bir uygulama olabilir. Bütüncül bakım hizmetlerinin ayrılmaz bir parçası olan Manevî Bakım anlayışının, gerek sağlık sektöründe, gerekse sosyal bakım hizmetlerinde bundan böyle kurumsal bir nitelik kazanmasını ümit ederim. “Sosyal Hizmetlerde Manevî Bakım” isimli çalışmanın, hasta, özürlü ve yaşlıların sorunlarıyla ilgilenen özellikle hekimlere, hemşirelere, sosyal hizmet uzmanlarına ve bakıcı personele son derece faydalı olacağını düşünüyorum”.

 

 

İÇİNDEKİLER

I. BÖLÜM

MANEVİYATIN KAVRAMSAL VE BİLİMSEL DÜNYASI

1. Maneviyatın Kavramsal Çerçevesi

1.1. Maneviyat

1.2. Mana

1.3. Manevî (Gaybî) Âlemler

1.4. Manevî Bağ (Manevî Rabıta)

1.5. Manevî Dayanışma (Manevî Destek)

1.6. Manevî Değerler

1.7. Manevî Eğitim

1.8. Manevî Faydalar

1.9. Manevî Gayret

1.10. Manevî Gelişim (Manevî Tekâmül)

1.11. Manevî Hastalıklar (Musibetler)

1.12. Manevî Huzur (Mutluluk)

1.13. Manevî İhtiyaçlar

1.14. Manevî Kaynaklar (Manevî Hasletler)

1.15. Manevî Koruma

1.16. Manevî Körlük (Manevî Boşluk)

1.17. Manevî Makamlar

1.18. Manevî Muhasebe

1.19. Manevî Rehabilitasyon (Manevî Yeniden Dirilme)

1.20. Manevî Riskler

1.21. Manevî Sıkıntı (Manevî Stres)

1.22. Manevî Sapmalar

1.23. Manevî Uygulamalar İçin (Yardımcı) Ürünler ve Teknoloji

1.24. Manevî (Gaybî) Varlıklar

1.25. Manevî Zararlar

2. Maneviyatın Bilimsel Çerçevesi

2.1. Maneviyat ve İlahiyat (Teoloji) Arasındaki Bağ

       2.1.1. İlahiyat ve Felsefe Arasındaki Bağ

       2.1.2. İlahiyat ve Ahlâk Arasındaki Bağ

       2.1.3. İlahiyat ve Din Arasındaki Bağ

              2.1.3.1. İslâm’da Dinin Tanımı

2.2. Manevî (Dinî) Bilimler

       2.2.1. Manevî (Dinî) Bilimler ile İlâhiyat Arasındaki Bağ

              2.2.1.1. İlahiyat Kökenli Manevî (Dinî) Bilimler

              2.2.1.2. Sosyal İçerikli Manevî (Dinî) Bilimler

2.3. Maneviyatın Kişinin Sağlığı ve Saadeti Üzerindeki Etkileri

       2.3.1. Maneviyat ve Somatik Hastalıklar

       2.3.2. Maneviyat ve Psikolojik Rahatsızlıklar-Hastalıklar

       2.3.3. Maneviyat ve Hayatı Pozitif Etkileyen Unsurlar

II. BÖLÜM

MANEVİYAT EKSENİNDE İNSAN MODELLERİ

1. İnsan Modellerine Genel Bir Bakış

1.1. Bio-medikal Modele Göre İnsan

1.2. İktisat Modeline Göre İnsan

1.3. Sosyal Modele Göre İnsan

1.4. Genel Sistemler Modeline Göre İnsan

1.5. Dilbilimcilere Göre İnsan

2. Manevî Varlık Olarak İnsan ve Ruhu

2.1. Dünden Bugüne Ruh Telakkisi

2.2. Modern Bilimlerde İnsan ve Ruh

       2.2.1. Psikolojide İnsan ve Ruh

2.3. İslâm’da İnsan ve Ruh

       2.3.1. İslâm Âlimlerinin Ruh Hakkındaki Görüşleri

2.4. Ruh ve Nefis Arasındaki İlişki

       2.4.1. Nefis Terbiyesi ve Manevî Makamlar

       2.4.2. Nefisle Mücadelede ve Manevî Tekâmülde Bireysel Yöntemler

       2.4.3. Nefis ve Benlik (Ene) Arasındaki İlişki

3. Manevî İnsan Modelinde Ruh ve Manevî Kaynakları

3.1. Kalp (Gönül)

3.2. (Ön) Sezgi

3.3. Keşf

3.4. Fetanet, Basiret ve Feraset

3.5. İlham

3.6. Rüya

3.7. Vicdan

       3.7.1. Vicdan ile Nefis Arasındaki İlişki

3.8. İrade

       3.8.1. Maneviyat Ekseninde İradenin Kullanımı

3.9. Şuur (Bilinç)

       3.9.1. Şuur ve Diğer Manevî Kaynaklar Arasındaki İlişki

       3.9.2. Bilimsel (Aklî) Şuur

       3.9.3. Zihnî Şuur

       3.9.4. Kognitif (Bilişsel) Şuur

       3.9.5. Hissî (Duygusal) Şuur

       3.9.6. Manevî Şuur

       3.9.7. Küresel Şuur

3.10. Akıl

       3.10.1. Akıl ile Nefis Arasındaki İlişki

       3.10.2. Akıl ile Kalp Arasındaki İlişki

       3.10.3. Akıl ile Zekâ Türleri Arasındaki İlişki

       3.10.4. Akıl İle “Şuuraltı Akıl” Arasındaki İlişki

       3.10.5. “Şuuraltı Akıl” İle “İçgüdü” Arasındaki İlişki

3.11. Aklî Süreçlerin Manevî Tekâmüldeki Rolü

       3.11.1. Hayal (Tahayyül) ve Tasavvur

       3.11.2. İdrak (Taâkkul; Algılama)

       3.11.3. Zihnen Kabullenme ve Benimseme

       3.11.4. İtikat (İman)

       3.11.4.1. İslâm’da İman Akıl İlişkisi

4. Manevî Kaynaklar ve İnsan Şahsiyeti Arasındaki Bağ

4.1. Manevî Gelişimin Sağlanmasının veya Sağlanamamasının Sosyal Sonuçları

III. BÖLÜM

SOSYAL HİZMETLERDE MANEVİYAT

(MANEVÎ SOSYAL HİZMETLER)

1. Manevî Sosyal Hizmetlerin Mahiyeti ve Temel Esasları

1.1. Manevî Sosyal Hizmetlerin Kanunî Dayanağı

1.2. Manevî Sosyal Hizmetlerin Gayesi

1.3. Manevî Sosyal Hizmetlerde Eğitim Modeli

1.4. Manevî Sosyal Hizmetlerde Manevî İnsan Modeli

       1.4.1. Fıtrî (İnsanî) Boyutuyla Evrensel Üst Kimlik

       1.4.2. Millî (Dinî) Boyutuyla Alt Kimlik

1.5. Koruyucu Manevî Sosyal Hizmetler

1.6. Manevî Sosyal Hizmet Uygulayıcılarına Düşen Görevler

2. Bir Bilim Dalı Olarak Manevî Sosyal Hizmetler

2.1. Manevî Sosyal Hizmetlerin İnsan ve Toplum Bilimlerindeki Yeri

2.2. Manevî Sosyal Hizmetler ile Pozitivist Sosyal Hizmetler Mukayesesi

2.3. Manevî Sosyal Hizmetler ile Mistisizm (Spiritisizm) Mukayesesi

2.4. Manevî Sosyal Hizmetler ile Tıbbî Sosyal Hizmetler Mukayesesi

2.4.1. Tıbbî Sosyal Hizmetlerde Palyatif ve Manevî Bakım

IV. BÖLÜM

BAKIM HİZMETLERİNDE MANEVİYAT

(MANEVÎ BAKIM HİZMETLERİ)

1. Manevî Bakım Modelinin Bağlı Olduğu Temel Esaslar

1.1. Vahye Bağlılık (Vahyîlik)

1.1.1. Vahiy ve Türleri

       1.1.2. Modelde Vahyîlik Boyutu

1.2. Gaybe Bağlılık (Gaybîlik)

       1.2.1. Gaybî Varlıkların Bakıma Muhtaçlar İçin Önemi

              1.2.1.1. Allah’ın Varlığı

              1.2.1.2. Meleklerin Varlığı

              1.2.1.3. Cin ve Şeytanların Varlığı

1.3. Fıtrata ve Evrensel İnsan Değerlerine Bağlılık (Fıtrî Evrensellik)

       1.3.1. Fıtrat Kavramı ve Özellikleri

       1.3.2. Fıtrat Mizaç İlişkisi

       1.3.3 Modelin Fıtrî Boyutu

1.4. Kadere Bağlılık (Kaderîlik)

       1.4.1. Kader Kavramı ve Mahiyeti

       1.4.2. Modelde Aktif Kaderîlik Anlayışı

1.5. Dünya ve Ahirete Bağlılık (Dünyevîlik ve Uhrevîlik)

1.6. Sosyal Sorumluluk Duygusuna Bağlılık (Ahlâkîlik)

2. Bir Bilim ve Meslek Dalı Olarak Manevî Bakım

2.1. Manevî Bakım Modelinde Bakıma Muhtaçlık (BM) Algısı

       2.1.1. BM Bizzat Hayırdır Veya Hayırlara Vesiledir

       2.1.2. BM Manevî Güzellikler İçeren Bir Durumdur

       2.1.3. BM İbadet Hükmündedir

       2.1.4. BM Sosyal Sorumluluk Duygusunu Oluşturan Bir Durumdur

       2.1.5. BM Nimetlerin Farkındalığını Gösteren Bir Durumdur

       2.1.6. BM İlâhî Bir Hediyedir

       2.1.7. BM Uhrevî Yönüyle Geçici Bir Durumdur

       2.1.8. BM Yaratan’ın Kudretini Gösteren Bir Durumdur

       2.1.9. BM Sevap Kazandıran Bir Fırsattır

       2.1.10. BM Kaderin Bir Cilvesidir

       2.1.11. BM Rahmetin Yoğun Olduğu Bir Dönemdir

2.2. Manevî Bakım Modelinin Gayesi ve Muhatapları

V. BÖLÜM

BAKIM UYGULAMALARINDA MANEVİYAT

(MANEVÎ BAKIM UYGULAMALARI)

1. Bakıma Muhtaçlığın Manevî Faydaları Ekseninde Telkin ve Teselliler

1.1. BM Emanet ve Kulluk Şuurunu Geliştirir

1.2. BM İmanın İhyası İçin Bir Fırsattır

1.3. BM Aktif Sabrı Öğretir

1.4. BM Günahlara Kefarettir

1.5. BM Feyiz Hislerini Doğurur

       1.5.1. Örnek Bir Portre: Hz. İmran bin Hüseyin

1.6. BM Kişiyi İbadete ve Duaya Yöneltir

       1.6.1. Örnek Bir Portre: Hz. Abbas bin Abdulmuttalib

1.7. BM Kişiyi Ruhen Olgunlaştırır ve Duyarlı Hâle Getirir

1.8. BM Ahireti ve Ölümü Hatırlatır

1.9. BM Hâlinde Ölmek Şehit Sevabı Kazandırır

1.10. Sabreden Bakıma Muhtaç Müminler Cennete Gider

           2. Bakıma Muhtaç Kişilerin Saadeti İçin Manevî Tavsiyeler

2.1. Tevekkül

2.2. Teslimiyet

       2.2.1. İbadetlerle Teslimiyet

       2.2.2. Dualarla Teslimiyet

       2.2.3. Başkalarının Durumunu Düşünerek Teslimiyet

2.3. Sabır

       2.3.1. Sabrın Çeşitleri

       2.3.2. Bakıma Muhtaçlık Hâlinde Aktif Sabır

       2.3.3. Sabrın Manevî Faydaları

2.4. Şükür

       2.4.1. Bela Çeşitleri ve Şükür Halleri

3. Manevî Bakım Uygulamalarında Bakıcı Personele Düşen Görevler

3.1. Manevî Bakım Plânının Oluşturulması

3.2. Bakıma Muhtaç Kişilere Yönelik Yaklaşımın Belirlenmesi

3.3. Terminal Dönemde Bakıcı Personele Düşen Görevler

       3.3.1. Terminal Dönemde Ölüme Refakat Hizmetlerinin Özellikleri

       3.3.2. Ölüme Refakat Hizmetlerinde Son Görevler

Sonuç

Yararlanılan Kaynaklar

 

 

 

“Sosyal Hizmetlerde Manevî Bakım” Kitabı Çerçevesinde Tanıtıma Yönelik

MANEVÎ BAKIM MODELİ

 

 Manevî Bakım Modeli’ni Oluşturan ve Geliştiren:

Prof. Dr. Ali Seyyar

Mesleği-Meşguliyetleri:

Sakarya Üniversitesi, Öğretim Üyesi; Sosyal Siyaset Uzmanı; Sosyal Bilimci; Bakım Teorisyeni; Özürlüler İdaresi Başkanlığı Kurum Danışmanı; Özürlüler Yüksek Kurulu Üyesi.

Modelin Adı:

a) İsme bağlı adı: SEYYAR BAKIM MODELİ

a1) Bilimsel adı: MANEVİYAT ODAKLI SOSYAL BAKIM MODELİ

a2) Kısaca: MANEVÎ BAKIM MODELİ

Modelin Teorik-Bilimsel Arka Plânı:

a)      Manevî Bilimler (Maneviyat-İlahiyat-Din)

b)      Sosyal Bilimler (Sosyoloji; Gerontoloji; Sosyal Psikoloji; Sosyal Siyaset; Sosyal Hizmetler)

c)      Multi Disipliner Yaklaşım (Manevî Sosyal Politikalar ve Hizmetler)

d)      Manevî İnsan Modeli

e)      İnsanın Manevî (Ruhî) Kaynakları

Modelin Hedef Kitlesi (Modelden Yararlanacak Sosyal Kesim):

a)      Bakıma Muhtaç Kişiler,

a1) Bakıma Muhtaç Yaşlılar

a2) Bakıma Muhtaç Özürlüler

a3) Bakıma Muhtaç (Süreğen) Hastalar

b)      Bakıma muhtaçlara bakan aile fertleri ve yakınları.

Modelin Özelliği:

Model, bütüncül (holistik) bakım anlayışı çerçevesinde tıbbî ve sosyal bakım modellerini tamamlayıcı bir fonksiyona sahiptir.

Modelin İçeriği:

Model, tıbbî sosyal hizmetler alanında bakıma muhtaç kişilere dönük manevî destekli sosyal bakım uygulamalarının temel esaslarını, gerek teorik, gerekse pratik boyutlarıyla belirlemektedir.

Bu Alanda Oluşturulmuş Yabancı Bakım Modelleri:

Dünyada kişisel veya bilimsel yönüyle anılan (maneviyat içerikli) bazı önemli (sosyal) bakım modelleri şunlardır:

a)      Juchli Bakım Modeli (ATL-Modeli)

b)      Krohwinkel Bakım Modeli (AEDL-Modeli)

c)      Gordon Bakım Modeli (Davranış Kalıpları Modeli)

d)      Belirli dine veya inanca bağlı değişik mistik ve spritüel (manevî-ruhçu) bakım modelleri.

Modelin Diğerlerinden Farkı:

1.)    Model, bakım kalitesini artırıcı çok boyutlu ahlâkî ve fıtrî standartlar içermektedir (Fıtrata Uygun Bakım Ahlâkı kavramının oluşturulması).

2.)    Model, (tıbbî) sosyal hizmetler alanında uygulanmaya müsait temel esaslar içermektedir (Sosyal Bakım kavramının oluşturulması)

3.)    Model; bakıma muhtaçlık türlerine ve derecelerine uygun Türk sosyal güvenlik sistemi içinde oluşturulmasına yönelik temel unsurlar içermektedir (Sosyal Bakım Güvence Sistemi kavramının oluşturulması)

4.)    Model, Türk toplumunun ortak değerlerine ve İslâm dinine uygun manevî destek hizmetleri içermektedir (Manevî Bakım kavramının oluşturulması).

Modelin Uygulama Alanları:

a)      Kurumsal Alanlar

1.)    Bakım Merkezleri

2.)    Huzurevleri

3.)    Hastaneler

b)      Kişisel Alanlar

1.)    Ev-Mesken

Modelin Uygulayıcıları

1.)    Bakıcı personel

2.)    Hemşireler

3.)    Hekimler (Geriatristler, Gerontologlar; Psikiyatristler)

4.)    Sosyal Hizmet Uzmanları

5.)    Psikologlar

6.)    (Sosyal) İlahiyatçılar

Modelin Hukukî Kaynakları:

Model, aşağıdaki hukuk kaynaklarının ruhuna ve temel amaçlarına uygun bir anlayışla tasarlanmıştır.

a) Kanunî Kaynaklar

1.)     Özürlüler Kanunu (2005 tarih ve 5378 sayılı)

2.)    Sivil Savunma Kanunu (1958 tarih ve 7126 sayılı)

3.)    Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü; Bakıma Muhtaç Özürlülere Yönelik Resmi Kurum ve Kuruluşlar Bakım Merkezleri Yönetmeliği, (30.07.2006 tarih ve 26244 sayılı).

4.)    Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü; “Bakıma Muhtaç Özürlülere Yönelik Özel Bakım Merkezleri Yönetmeliği”;(30.07.2006 tarih ve 26244 sayılı).

5.)    Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü; Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tesbiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik”, (30.07.2006 tarih ve 26244 sayılı).

6.)    Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu (1983 tarih ve 2828 sayılı)

7.)    T.C.; Milli Eğitim Bakanlığı; 2006 tarihli “Bakıma Muhtaç Özürlü Bireyler İçin Bakıcı Personel Yetiştirecek Eğiticilerin Eğitimi Müfredat Programı”

8.)    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası; (1982 tarihli)

b) Dinî Kaynaklar:

      1.) Kuran- Kerim

      2.) Hadis Külliyatı (Tıbbî Nebevî).

      3.) İslâm Âlimlerinin Eserleri

Modelin Türkiye Açısından Önemi ve Hedefi

a)      Model, yukarıda belirtilen hukukî kaynakların eşliğinde özel sektörün girişimciliği ile sistemli bir şekilde oluşturulmak istenen bakım hizmetlerinin gerek eğitim, gerekse uygulamadaki standart kalite ihtiyacını karşılama açısından önemli bir yere sahiptir.

b)      Model; gerek kurumsal, gerekse evde sosyal bakım hizmetlerine zenginlik kazandıracak ve bakıma muhtaç kişinin hayat kalitesini artıracak bir niteliğe sahiptir.

c)      Model, (çok gecikmeli de olsa) Dünyadaki çalışmalara paralel olarak kendi öz manevî kaynaklarımızdan ve tecrübelerimizden yararlanarak, evrensel bilime bize ait bir millî modelle katkıda bulunur.